Search This Blog

Saturday, August 13, 2011

Sürpriz


Bir günü sonuna kadar mutlu geçirebilir misin?

Ben kendi adıma konuşayım; Hayır!
Bir yerden biri çıkar ve seni ezer. Mutluluğunu mahfeder. Ve bu ona o kadar zevk verir ki. Bir insanın canının acıması diğerini mutlu ediyor. Biz böyle bir dünyada, böyleriyle yaşıyoruz işte.

Evet ben o adamı sevmeyebilirim hatta nefret de edebilirim. Ama bu onun acı çekmesinden mutlu olacağım demek değildir. Böyle bir şey beni asla mutlu etmez. Hem de asla.

Şunu herkesten duydunuz bugüne kadar ama bir de benden duyun: İnsanlar çok tuhaf
Gerçekten öyle. Niye ben etrafımdaki herkesi kendim gibi görüyorum? Bu yüzden de insanlara güveniyorum. Ne kadar “kimseye güvenmiyorum ben” desem de; güvendiğim ve inandığım insanlar var. Ve bu çok güzel bir duygu. Aslına bakarsan çoğu duygu güzel, gerçekten hakkını vererek yaşarsan eğer.

Her darbeden sonra artık insanlara yardım etmeyeceğim, diyorum. Bugün yine dedim ve bu sözün üzerinden daha bir kaç dakika geçmeden birine yardım ettim yine.
Bakalım bunun “sürprizi” ne olacak?

1 comment:

  1. İnsanların "tuhaflığı" o anlattığın anlamda tuhaflığı, biraz canını sıkmaktan başka zarar veremez sana; sen, sen olmaya devam edersen... Ama bir gün tüm gemileri yakıp "artık insanlara güvenmeyeceğim, kimseye de iyilik yapmayacağım" dersen ve bunu yaparsan, işte asıl zararı o zaman vermiş olurlar, senin kişiliğini değiştirerek, seni kendisi gibi daha "kötü" bir insan yaparak... Aynı vampirin avını ısırarak onu dönüştürmesi gibi...

    ReplyDelete